Ayy, hepiniz bir Frida oldunuz bee! Aman bee! Sağıma bakıyorum Frida soluma bakıyorum Frida. Bayıldım vallahi. Bana bakın kadın mezarında ters dönmekle kalmadı bir dirilse kalkıp sizin bu kepazeliğinizi, pejmürdeliğinizi bir görse kahrından kendini asardı bee. Ne meraklıymışsınız anam oranıza buranıza güller takıp takıştırmaya. Utanmasanız kadında kaş ve bıyığı moda yapıp hepimize takma bıyık taktıracaksınız. Ayakkabınızda Frida, çantanızda Frida, T-shirtlerde Frida, çakmakta, bardakta, masada, tabakta, yastıkta ulan nereye baksam içim dışım Frida. Anamı bu kadar görmüyorum bee. Siz var ya siz vurdu mu öldürenler bitirdiniz lan beni. Bırakmadınız içimde bir estetik duygusu. Herkes Frida olunca bok mu oluyor? Haa?
Bir de bu Frida bacımın erkek versiyonu vardı yıllarca bizi derinden tüketen. Che Guevara abi. Hatırlarsınız uzun bir süre bu abimizi de tüm t-shirtlerde, bilumum şapka ve ceketlerde, çalı süpürgesi gibi her kapının arkasında, köşeyi döndüğünüzde bir bakmışsın karşınızdaki sokak duvarlarında.. Bitmedi. Che ağabeyin memleketinden getirtilmiş özel yapım iki taraflı tam tam darbuka derisinin üstünde bile gördük. Siz ne diyorsunuz yahu. Herif, Che ağabeyimizi bacaklarının arasına alıp davul etmiş çalıyordu anlayacağınız. Düşünün yani onu bile gördüm. Yaa, ben daha nasıl anlatsam. Herif, İstanbul’un en sosyetik, en entel dantel semtlerinden birinde, (ben sanat yapıyorum ayağına) her gece bir kaldırım üstü barda takılıp (acaba bu gece de hangi karıyı yolsam diye düşünüp), kapitalizmin en derin batağında yaşarken bir bakıyorsun üstünde bir t-shirt ve Che abim de oradan çatık kaşları ile bize bakıyor. Yahu kardeşim yapmayın ya. Bu nasıl menem bir çelişkidir. Bu kadar popüler kültürün esiri olmayın, daa. Ay valla çıldıracağım, haa..
Şimdi diyeceksiniz ki bu Frida bacı ile Che abimiz de nerden çıktı Seda? Hani Cem Yılmaz Stand Up Show’un da diyor ya: “Elvis binayı terk edince sonumuz: Bulmaca, sudoku.. Emekli albay niye oraya park etti? Belediye niye çöpü almıyor? Yanlış park etmiş arabaların sileceğini kaldırma çabaları filan.” Tabi buna benzer sorunlar baş gösteriyor. Benimki de bu. Misal, Frida bacının kaşı, Che Guevera abinin sakalı.. İşte ben de emeklilikte anlayacağınız bunlara sardım. Sardığım başka neler var diye soracaksınız. Mümkünse şimdilik daha fazla laubali olmayalım. Onu da sonra anlatırım.
Özgür der ki
Bu kişiler toplum hayatına derinden etki etmiş, tarihsel figürler. Onlarca başka tarihsel figür de var kuşkusuz. Fakat bu kişilerin ortak bir yanları var. Sol tarafları! O nedenle entelektüel obje olarak ikon haline gelmişler. İkisi de (ve daha niceleri) simgedirler. Ha ama görüntülerinin estetize edilip mal haline getirilmeleri ve darbukadan mendile kadar her yere konmaları da 21.yy kapitalizminin ürettiği popüler kültür anlayışının yozlaştırıcı etkisidir. Haklısınız 🙂
Seda Kiriş der ki
Üşenmeyip okuduğun ve yorum yazdığın için çok teşekkür ederim. Arşivde geriye dönük daha farklı yazılar da var??
Barış Barışık der ki
Seda hanım, 1 saatte bütün yazılarınızı okudum. Çok beğendim; orijinal, eğitimli, modern, mizahi ve iyi niyetli buldum. Daha da önemlisi, yazılarınız olumsuz hiç bir duygu uyandırmadı, yaşadığını yazabilmenin çok özel olduğunu hissettirdi bana. Kitabınız varsa okumak isterim? Kaleminize sağlık, başka yazılarınızı da bekliyor olacağım. Sevgi ve saygılar.
Seda Kiriş der ki
Öncelikle ilginiz için çok teşekkür ederim. Yorumlarınız kıymetli. Malesef henüz bir kitabım yok lakin arşiv bölümünde bulunan geriye dönük yazılar gözden kaçabiliyor. Sadece ön sayfadaki yazılar görülebiliyor. Umarım arşiv bölümünden geçmiş sayfaları da görmüşsünüzdür.
Barış Barışık der ki
Tekrar kontrol ettim de evet, hepsini okumuşum. Şu izolasyon günlerinin verdiği can sıkıntısını gidermek için uğraşırken sayfanızı buldum.?
Konusu açılmışken; İzolasyon günlerinde sokakların durumu, ev ve ilişki halleri, psikolojik giderler ve psikolojik gelirler hakkında da düşünceleriniz varsa zevkle okuruz.:))
Seda Kiriş der ki
Merhaba mesajınızı yeni gördüm. Sanırım kendimi bu pandemi döneminde tamamen Fransızca öğrenmeye adadığım için yazılara zamana ayıramıyorum. lakin çok şey birikiyor eminim bir ara çıkar onlar da. Çok teşekkür ederim.